BARIŞ
EYH, barışı, sadece savaş ve çatışma olmaması durumu olarak değil, insanların birbirleriyle dayanışma, yerküreyle uyum içinde yaşama hali olarak tanımlar. EYH açısından barış, insanî gelişmenin ilk ve olmazsa olmaz şartıdır.
EYH, barışı bozan nedenler, siyasi, ekonomik ve sosyal unsurlarla birlikte, insanlardaki biyolojik saldırganlık duygusunu da önemli bir faktör olarak görür; insanın ruhi gelişim ve erdem düzeyinin yükselmesinin biyolojik dürtülerini denetlemek için etkili birer yöntem olarak kullanılması gerektiği düşüncesindedir.
EYH, aktif bir barış ortamının sağlanması ve sürdürülmesi için farklılıklara saygı ve dayanışma kültürü içinde adaletin ve karşılıklı bağımlılığın geliştirilmesi gerektiğine inanır. Bu bağlamda EYH, güçlünün güçsüze kendi koşullarını kabul ettirerek sağlanan anlaşma ortamlarını barış olarak görmez. Böyle bir durumun er ya da geç çatışmaya yol açacağını bilerek taraflar arasında hakkaniyete uygun çözümlerin bulunması gerektiğine inanır.
EYH, barışın pasif bir şekilde elde edilemeyeceğinin ve korunamayacağının farkında olarak, planlı ve eylemli bir yaklaşımla barış ortamını hazırlamak, barışı inşa etmek ve korumak gerektiğine inanır; barışın birey, aile, topluluk düzeyinde başlayıp, topluma, uluslara ve uluslararası düzeye taşınması için, barışçı olmayı toplumun her bireyine benimsetecek politikalar uygulanmasını savunur.
EYH, barışın bozulmasının, bazı kesimlerin çıkarına hizmet ettiğini, silahlanmanın ekonomik bir sektör olarak ilgili lobiler tarafından desteklendiğini, silahların kullanımının onlara duyulan ihtiyacı, dolayısıyla üretimlerini artıracağını bilir, silahsızlanmanın barışa giden yolda önemli bir kilometre taşı olduğu görüşündedir.
Dünya üzerinde kalıcı bir barışın kurulması ve sürdürülmesi için bütün devlet ve toplulukların ortak platform ve örgütler kurmalarını, var olanları güçlendirmelerini, bu tür yapılarda sadece güçlünün değil tüm katılımcıların haklarının korunması gerektiğini savunan EYH, ülkelerin aralarındaki sınırları anlamsızlaştıracak yapılaşmalarla barışı kalıcı kılacak örgütlenmelerin oluşumunu destekler.
EYH “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesi doğrultusunda bir dünyanın mümkün olduğuna inanır.